Dinler | Konular | Kitaplar

yahudi tarihi

Yahudilik, Tevrat ve Talmud

İbrahim aleyhisselam, ulül-azm Peygamberlerdendir. O, ne Yahudi, ne de Hıristiyan idi. Hakiki Müslüman idi. İbrahim aleyhisselam Beni İsrail'in, yani Yahudilerin ve ayrıca Arapların da ceddidir. Muhammed aleyhisselamın da, dedelerindendir.

Geldanilerin merkezi Babil şehri idi. Meliklerine Nemrud denirdi. Geldaniler o zaman, aya, güneşe ve yıldızlara taparlardı. Bunları temsil eden çeşitli putlar yapmışlardı. Nemrudlar da putlar arasında idi. Allahü teâlâ, İbrahim aleyhisselamı bunlara Peygamber olarak gönderdi. Fakat iman etmediler. O mübarek Peygamberi, ateşte yakmak istemişler, ancak Allahü teâlâ, ateşi selamet kılmıştı. Günlerce odun toplayarak yaktıkları bu ateşin içerisi, İbrahim aleyhisselam için yeşil bir bahçe oldu. Bu mucize karşısında da, çoğu iman etmedi.

Tevrât'a Göre Yahûdîliğin Tarihçesi

Yahûdîliğin tarihçesi, onların kutsal tarihini oluşturan mukaddes kitaplarına dayanır. Mukaddes kitap, âlem'in ve ilk insanın yaratılışından, peygamber Malaki'ye kadar geçen olayları içinde bulundurur.

Yahudiliğin Tarihi Seyri

M. Ö. İkinci bin yılın başlarında Yahudilik Hz. İbrahim'in oğlu İshak'la sahneye çıkmıştır. İshak'tan sonra Yakub (a.s) yerine geçti (İbn Haldun, Tarih,2/40). Yakub'un diğer adı "İsrail" idi. Dolayısıyla Yakub'un oğullarının adıyla anılan on iki kabile de İsrail oğullarını oluşturdu. Bundan sonra Yusuf (a.s)'un daveti[1] üzerine Yakub ve oğulları Mısır'a göç ettiler.[2]

Yahudilik, sözün tam manasıyla İsrail oğullarının Babil'de geçirdikleri sürgünden sonra inkişaf etmiştir. Oradan Filistin'e döndükten sonra (M.d. 538) İlahi şeriatı bildiren Tevrat, daha fazla bütün hayatın merkezi sanılmıştır. Yahudilere mahsus hükümleri havi Tevrat'a göre, Yahudiler yabancılarla evlenemezler. Bu durumda kendilerini ileride üstün ırk saymalarına kadar vahim sonuçlara ulaşmıştır.[3]

İSPANYA'DAN OSMANLI'YA

Yahudi tarihinin en önemli olaylarından biri olan İspanya sürgününü tüm gizli kalmış yönleri ile ele aldığımız bu bölümü okurken, göz önünde bulundurulması gereken bazı noktalar vardır. Öncelikle, Yahudilerin Ortaçağ Avrupası'nda maruz kaldıkları baskı, zulüm ve kötü muameleleri vicdan sahibi ve adalete inanan her insan gibi biz de kesinlikle kınıyoruz. Bununla birlikte, aynı dönemde Yahudi toplumu içindeki bazı çevreler, tefecilik gibi bazı uygulamaları nedeniyle Hıristiyan dünyasında ciddi bir tedirginlik ve rahatsızlığa neden olmuşlardır. Bu çevreler, Hz. Musa'nın tebliğ ettiği dini yaşamayan, Tevrat'a batıl geleneklere dayanılarak sonradan eklenen bölümlere göre kendilerine bir hayat kuran çevrelerdir. Bunların savundukları değerlerin neler olduğu ise, günümüzde Siyonizmin acımasız ve bencil uygulamalarında en açık şekli ile görülmektedir.

YAHUDİ TARİHİ

Gerçek şu ki Biz Tevrat'ı içinde bir hidayet ve nur olarak indirdik. Teslim olmuş peygamberler Yahudilere onunla hükmederlerdi. Bilgin-yöneticiler ve yüksek bilginler de Allah'ın kitabını korumakla görevli kılındıklarından ve onun üzerine şahidler olduklarından (onunla hükmederlerdi.) Öyleyse insanlardan korkmayın Benden korkun ve ayetlerimi az bir değere karşılık satmayın. Kim Allah'ın indirdiğiyle hükmetmezse işte onlar kafir olanlardır. (Maide Suresi, 44)

Yahudiler, ya da kendi deyimleriyle "Yehova'nın oğulları", dünya tarihinin en eski ve kilit topluluklarından biridir. Yahudiler, üç büyük dinin doğuşunun ve gelişiminin merkezinde olmuş, üç kutsal kitabın üzerinde özellikle durduğu ve tarih boyunca dünya üzerinde büyük etkileri bulunan bir millettir.

İlk Yahudİler