Dinler | Konular | Kitaplar

semavi din

Semavi dinlerde iman

Bugün dünyada Allahü teâlânın varlığını bildiren 3 semavi din vardır: İsevilik, Musevilik ve İslamiyet. İsevilik ve Musevilik nesh edilmiş, yani yürürlükten kaldırılmış olduğu için kıyamete kadar İslamiyet devam edecektir.

Semavi din demek, hak olan, doğru olan ilahi din demektir. Bütün peygamberler Müslümandı. Kur'an-ı kerim hariç, hiçbir semavi dinin kitabının bozulmadan önceki hâli yoktur. Hazret-i Nuh'a ve diğer Resullere verilen kitapların ise hiç birisi yoktur. Hazret-i Âdem'in, Hazret-i İbrahim'in ve kendilerine kitap gönderilen diğer Resullerin dinine de semavi din denir. Hak olan bu dinlere muteber kitaplarda semavi din denmesi, vahyi getiren meleklerin semadan gelmesinden dolayıdır. Semavi din denince ilahi din olarak anlamalıdır. Tevrat ve İncil'deki imana ait bilgiler de değiştirildiği için, iman bilgileri de farklı olmuştur. Aslında her peygambere, gönderilen iman bilgileri aynı idi. Fakat Hıristiyanlar değiştirerek, birbirinden farklı 4 İncil meydana getirmişlerdir.

İSLAM

İlâhî düzen ve ulûhiyet tektir, şu halde kulluk da tek yeredir. Bu uluhiyete teslim olduktan sonra, insanoğlunun ne ruhunda ne de dış hayatında Allah'ın hükümranlığından başka bir şeyin eseri kalmaz. Uluhiyet tektir, öyleyse tek bir cihet vardır, tek bir akide vardır: Allah'ın rızasına uygun olarak kullarından kabul ettiği akîde, yani açık, berrak ve halis tevhid akîdesi ki, o da Allah indinde din olan İslâm'dır.

KUR'ÂN-I KERÎM

Son vahiy dini olan İslâm'ın kutsal kitabı. Kur'ân, tercih edilen görüşe göre, "karae" fiilinden edilen bir mastar olup, Allâh'ın son kitabına özel ad olmuştur. Kök anlamı; okumak, toplamak, bir araya getirmek demektir. Âyetlerde bu anlamı görmek mümkündür: "Ey Muhammed! Cebrail sana Kur'ân'ı okurken, acele ederek onunla beraber dilini oynatma. Onu bir araya toplamak ve okutmak şüphesiz bizim işimizdir. Biz onu Cebrail'e okuttuğumuz zaman, sen onun okuyuşunu izle" (el-Kıyâme, 75/1618). Kur'ân-ı Kerim'in özlü tarifi şöyledir: Yüce Allah, tarafından Hz. Muhammed'e arapça olarak indirilmiş, bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş, mushaflarda yazılı, Fatiha Sûresi ile başlayıp Nâs Sûresi ile sona eren kelâmıdır.