Dinler | Konular | Kitaplar

Naziler

Sonuç: Komünizm, Dinsizliğin İnsanlara Yaşattığı Bir Dehşettir

Komünistlerin, Nazilerin veya sömürgecilerin yaptıkları katliamları, işledikleri cinayetleri, insanlara kasıtlı olarak yaşattıkları ızdırapları düşünenler, bu fikirlerin savunucularının nasıl olup da insanlıktan bu kadar çıkabildiklerini düşünecektir. İşte bu liderlerin yaşattığı vahşetin ve zulmün temelindeki tek neden dinsizlik ve bu insanların Allah korkularının olmayışıdır. Allah'tan korkup sakınan ve ahiretin varlığına kesin olarak iman eden bir insan, buraya kadar anlattığımız zalimliklerin, haksızlıkların, adaletsizliklerin, cinayetlerin hiçbirini kesin olarak yapamaz. Üstelik Allah'a ve ahirete inanan bir insan, ne kadar yoğun telkin edilirse edilsin, böyle sapkın bir ideolojinin peşine takılıp sürüklenemez.

Hitler'in Din Düşmanlığı

Hitler'in evrim teorisine büyük önem vermesinin bir diğer nedeni ise, bu teoriyi dini inançlara karşı bir silah olarak görmesiydi. Hitler, İlahi dinlere karşı büyük bir nefret besliyordu. İlahi dinlerin emrettiği şefkat, merhamet, tevazu gibi ahlaki erdemler, Naziler'in oluşturmak istedikleri acımasız ve savaşçı Ari ırk modeline büyük bir engel teşkil ediyordu. Bu nedenle Naziler, iktidara geldikleri 1933 yılından itibaren, Alman toplumunu eski putperest inançlarına geri çevirmeye çalıştılar. Eski putperest kültürlere ait bir sembol olan gamalı haç, bu dönüşümün bir simgesiydi. Almanya'nın dört bir yanında düzenlenen Nazi törenleri, antik putperest ayinlerin bir tekrarıydı. Putperest kültürlerin bir mirası olan evrim düşüncesi, işte bu nedenle Nazizm ideolojisine çok büyük bir uyum sağladı. Hitler Hıristiyanlıkla ilgili düşüncelerini açıkça şöyle dile getirmiştir:

Naziler'in Ari Irk Saplantısı

Naziler, Ari ırkın üstünlüğünü sözde ispatlamak için, yine Darwinist kavramları kullanıyorlardı. Darwin, insanların evrim geçirdikçe daha büyük kafataslarına sahip olduklarını öne sürmüştü. Bu fikre şiddetle bağlanan Naziler, Alman ırkının üstün olduğunu gösterebilmek için kafatası ölçümlerine giriştiler. Nazi Almanyası'nın dört bir yanında, Alman kafataslarının, diğer ırkların kafataslarından büyük olduğunu gösteren karşılaştırmalar yapılıyordu. Dişler, gözler, saç gibi diğer özellikler de yine evrimci kıstaslarla değerlendiriliyordu. Alman ırkının ölçülerine aykırı bulunan bireyler, öjeni prensipleri doğrultusunda imha edilecekti.

Tüm bu çılgınlık, Darwinist prensipleri topluma uygulamak adına yapılıyordu. Nazi Doktorları adlı kitabın yazarı olan Amerikalı tarihçi Michael Garaudin bu gerçeği şöyle açıklar:

Nazi ideolojisi, toplumsal Darwinizm ve yirminci yüzyılın başlarında gelişen ırk arındırılması kavramları arasında kusursuz bir uyum vardı.50

Darwin ve Hitler’in Kanlı İttifakı

Nazizm, I. Dünya Savaşı'ndan yenik çıkan Almanya'nın karmaşası içinde doğdu. Nazi Partisi'nin lideri, hırslı ve saldırgan bir kişiliğe sahip olan Adolf Hitler'di. Hitler'in dünya görüşünün temelini ise ırkçılık oluşturuyordu. Hitler Alman milletinin asli unsurunu oluşturan Ari ırkın, diğer tüm ırklardan üstün olduğuna ve onları yönetmesi gerektiğine inanmıştı. Ari ırkın yakında bin yıllık bir dünya imparatorluğu kuracağını hayal ediyordu.

Hitler'in bu ırkçı teorilerine bulduğu bilimsel dayanak ise, Darwin'in evrim teorisiydi.