Dinler | Konular | Kitaplar

Komplo Teorileri Üzerine...

Üzerinde durulması gereken bir diğer konu da "komplo teorileri"dir. Bu kitapla benzer konuları ele alan yayınlarda, Siyonizmin, İsrail'in, ABD'nin herhangi bir "manipülasyon"u, olaylar üzerindeki herhangi bir yönlendirmesi ortaya konduğunda, kimi çevreler hemen, "komplo teorileri üretmekle bir yere varılamayacağını, hayali düşmanlar oluşturmamak gerektiğini" bildirmektedirler. Olayların ardında bazı güç odaklarının bulunabileceğini düşünmek, bunların var olup olmadığına dair araştırma yapmak, "bilim dışı" bir saplantı, hatta bir tür "paranoya" olarak değerlendirilmektedir.

Gerçekten de tüm dünyayı bir "komplolar sergisi" olarak değerlendirmek doğru değildir. Ayrıca şimdiye dek, Türkiye dahil sayısız ülkede, Siyonizm ve masonluk konularında tamamen "hayal ürünü" olarak nitelendirilebilecek şeyler yazıldığını görmemek de mümkün değildir. Hiçbir gerçekçi kaynağa dayanmadan, yalnızca fanatik, antisemit duygularla yazılan bu tür kitaplar, aslında daha çok karşı olduklarını ilan ettikleri çevrelerin işine yaramaktadır. Okumakta olduğunuz bu kitapta yer alan anlatımlar ise, tamamen bilimsel yöntemlerle, derinlemesine yapılan araştırmalar sonucunda ortaya kondu.

Bunun yanı sıra şunu da vurgulamak gerek; biz bu kitapta olayları incelerken söz konusu olayların sosyolojik, kültürel boyutlarının varlığını yok saymadık. Örneğin "Güneydoğu sorunu"nu incelerken, olayın kültürel, ekonomik, sosyolojik yönleri olduğunu görmezden gelmedik. Ama bu kitabın konusu gereği, "politik" boyutunu inceledik, olayda rolü kesinlikle azımsanamayacak olan "dış güçler faktörü"ne yeni bir bakış açısı kazandırmaya, "İsrail faktörü"nü de gündeme getirmeye çalıştık. Sorunun çözümü ise elbette "dış güçler" faktörünü doğru tespit etmekten ve bunun yanında bölge halkının devlete bağlılığını pekiştirecek pek çok kültürel, ekonomik hamle gerçekleştirmekle mümkün olabilecektir.

Siyaset bilimciler bilir ki, politikada hiçbir şey hesapsız olmaz. Politik bir eylem yapmak aslında son derece kolaydır. Önemli olan doğru şartlarda, doğru zamanda, doğru "manivela"nın kullanılmasıdır. Örneğin, gerekli sosyolojik ve ekonomik şartlar oluştuktan sonra, hedefe uygun birkaç provokasyonla savaş çıkarmak çok kolaydır. Eğer siyasette yalnız "görünen"le yetinirsek, İran-Irak Savaşı'nın Şatt-ül Arap meselesinden çıktığına ya da dünyanın pek çok köşesinde yaşanan çatışmaların "demokrasi aşkı" uğruna yaşandığına inanmamız gerekir. Oysa dünya siyaseti sistemsiz gelişmez, bu başlı başına bir bilim dalıdır. Pek çok strateji kuruluşu dünyayı yönlendirmek için vardır. Bunların belirlediği stratejilerin olaylardaki rolünü göz ardı etmek, objektiflik veya bilimsellik değil neredeyse bir tür "saflık" olacaktır.

Ancak yanlış bir tür "komplo teorisi" mantığı da geliştirmek gerekir. Tüm olayları yaratanın Allah olduğu gerçeğini unutup, olayların birtakım sahte ilahlar tarafından kontrol edildiğini zannetmekte son derece yanlış bir bakış açısıdır. Allah evreni ve evrendeki tüm varlıkları belirlenmiş bir kader ile yaratmıştır. Ve insan doğruya ancak bu gerçeği kavradığında ulaşır.

Gerçekte ise Siyonizm, masonluk ve benzeri "güç odakları"ndan söz ederken, bu güç odaklarının gücünün, Allah'ın tayin ettiği kader ile belirlenmiş bir güçten ibaret olduğunun bilinmesi gerekir. Allah'ın Kuran'da bize bildirdiği gibi, "hayır ve şerrin hepsi Allah'ın emri ile" gerçekleşmektedir.

Allah bu konuda ayetlerde şu şekilde buyurmaktadr:

Böylece Biz, her ülkenin önde gelenlerini, orada hileli düzenler kursunlar diye, oranın suçlu günahkarları kıldık. Oysa onlar, hileli düzeni ancak kendilerine kurarlar da bunun şuuruna varmazlar. (Enam Suresi, 123)

Biz, bir ülkeyi helak etmek istediğimiz zaman, onun 'varlık ve güç sahibi önde gelenlerine' emrederiz, böylelikle onlar onda bozgunculuk çıkarırlar... (İsra Suresi, 16)

Ayetlerde belirtilen "kıldık" ya da "emrederiz" ifadeleri, hileli düzenleri -ya da komploları- yapanlar olacağını, fakat bunların İlahi kaderin dışında olmadığını bildirmektedir. Bu nedenle bazı "önde gelenlerin", "hileli düzenler" kurduğunu tespit etmek onların değil, asıl Rabbimizin iradesinin hakimiyetini açıkça göstermektedir.

Dileğimiz, Allah'ın "Onlar sözü dinlerler ve en güzeline uyarlar." (Zümer Suresi, 18) ayetiyle bildirdiği gibi, önyargısız bir ortamda, her sözün dinlenmesi ve en güzelinin kabul edilmesidir.


Konular

TESLİS (ÜÇLÜ-BİRLİK) İNANCI HAKKINDA BİR SAVUNMA!
Hristiyanların Kuran'a bakışı ve değerlendirmesi bu yazıda!
Müslümanlara Sorumuz: Barnabas/Barnaba Yalanına daha ne kadar sarılacaksınız?
''Ama Siz Hristiyanlar biz Müslümanları birer caniymiş gibi gösteriyorsunuz....'' DİYENLERE!
Siz Hristiyanlar neden Pazar günü ibadet edersiniz?
Siz Hristiyanlar neden Pazar günü ibadet edersiniz?
Siz Hristiyanlar neden Pazar günü ibadet edersiniz?
Hey gidi Hey... Sizin İncilleriniz de Hz.Muhammed Paraklet olarak geçiyor haberiniz yok!
Bir şey soracağım Özgür; hani yazılarına 1-2 ay ara vermiştin? Bunları babam mı yazıyor?
İncilleriniz de ''Kadınlar sussun! Onlara Konuşmalarına izin yoktur'' demiyor mu Kafirler!
Hristiyanlar kadına nasıl bakarlar? Ve Hristiyan bir kadın Nasıl yaşar?
Teslisin neresini savunabilirsiniz ki? Bence tamamıyla büyük bir saçmalıktır!
İNCİL’DE KADININ YERİ VE ROLÜ NEDİR? Sadece susun ve konuşmayın mı der?
Vaftiz olmak nedir?
Bu sitede ki, vaftiz tartışmalarına son veriyorum!
Sizinkiler o daha küçücük ''günahsız'' çocukları vaftiz etmiyor mu? Ki ''günahlarından'' arınsın!
Hem bizim Peygamberimiz köleleri özgürleştirdi. Yani bizim dinimiz de, İslamda kölelik olmaz!
''Ama Siz Hristiyan, biz Müslümanları birer caniymiş gibi gösteriyorsunuz...'' DİYENLERE!!!
Diyalog İslam'ı Hristiyanlaştırmak için değil, Diğer Mezhepleri KATOLİKLEŞTİRMEK İÇİNDİR!
İncilleriniz de ''Kadınlar sussun! Onlara Konuşmalarına izin yoktur'' demiyor mu Kafirler!
Müslüman Kardeşler (İhvan'ı Müslimin) Şokta! Mısır'ın en ünlü Din Hocası, Hristiyan oldu!
Sayın Admin, mesajlarımın kasıtlı olarak yayınlanmaması adi Şerefsizliktir!!!
Bir Hristiyan nasıl ''Tövbe'' eder? Yada Hristiyanlıkta tövbe var mıdır? Ve nedir?
Bir Hristiyan nasıl ''Tövbe'' eder? Yada Hristiyanlıkta tövbe var mıdır? Ve nedir?
Abdest alır mısınız? Bahsettiğim Hakiki abdesttir!! Hristiyanlıkta Abdest Kavramı hakkında
Gerçekten de Hristiyanlara tuvaleti Müslümanlar mı öğretti? Yoksa birer yalandan mı ibaret!
Hristiyanlığa göre; Adem, Havva, Şeytan ve Elma! Kısaca bir özeti...
Gerçekten de Teslis ile Tevhid inancı hakkında bir bilgin var mı? O zaman tıkla ve öğren!
Kanlı Çağ!
Bak Özgür efendi, Matta ve Luka da İsa'nın soyu farklı anlatılıyor!Sen ise çelişki yok diyorsun!