Dinler | Konular | Kitaplar

haçlılar

Üçüncü Haçlı Seferi

Büyük İslâm mücahidi Salâhaddîn-i Eyyûbî'nin Mısır'da hâkimiyeti ele geçirerek Fâtımi devletine son vermesi haçlılar için de ağır bir darbe olmuştu. Salahaddin 1187'de Hittin'de kral Guy de Lussignan'ı mağlup etmiş ve Gerçek Haç'ı ele geçirmişti. Haçlılar İslâm dünyasına geldikleri tarihten beri böyle ağır bir darbeye maruz kalmamışlardı. Salâhaddin-i Eyyubî bu savaşta Kudüs haçlı krallığına bağlı kuvvetlerin büyük bir kısmını imha etmiş olduğu için ciddi bir mukavemetle karşılaşmadan Taberiyye, Nâsıra, Nablus, Akkâ, Hayfa, Sayda, Cübeyl ve Beyrut'u, 4 Eylül 1187'de de Askalan'ı zaptetti. 20 Eylül 1187'de Kudüs'ü muhasara etmeye başladı ve 2 Ekim 1187 Cuma günü (27 Receb 583) Mirac gecesinde fethetti. Bu zafer İslâm âlemini haklı olarak büyük bir sevince boğdu. Salahaddin-i Eyyubî de tıpkı Hz. Ömer gibi esir alınan hristiyan ahaliye şefkat ve merhametle muamele etti. Şehirdeki haçlılar fidye ödeyerek kurtuldular. Fakirlerden hiçbir fidye alınmadan diledikleri yere gönderildi.

EHL-İ SÂLİB

Ehl-i Kitâb'tan hristiyanlar, Haçlılar.

Arapça Sâlib kelimesi "haç" (istavroz, çarmıh) demektir. Ehl-i sâlîb, Haçlılar için kullanılır. Haç, Hristiyanlığın sembolü olan ve Hz. İsa (a.s.)'ın gerildiğine inandıkları birbirini dikey kesen iki çizgidir.

Haçlı Seferleri

Haçlı, haçı olan demektir. Bu anlamdan çıkarılarak müslümanlara karşı savaşa katılan hıristiyanlara “ehl-i salîb”, yani “haçlı” denilmiştir. Haçlılar: Haçlı seferlerine katılanlar anlamında kullanılır. Haçlı seferleri: Haçlıların (hıristiyanların) mukaddes kabul ettikleri yerleri (Kudüs ve civarını) müslümanlardan almak için yaptıkları savaşlara denilir. Toplam sekiz askerî-dinî sefer düzenlenmiştir. Hıristiyanlarca kutsal savaş kabul edilen bu seferler, papaların teşvik edip cenneti garanti etmesi ve doğunun zenginliklerinden pay alma tutkusunun birleşmesi ile ortaya çıktı. Giysilerinin üstüne, yeminlerinin bir simgesi olarak kumaştan bir haç dikip “haçı alanlar”, Kudüs’e hac yolculuğu yapmaya söz vermiş sayılıyorlardı. İlk haçlı seferi 1097’de, sekizinci haçlı seferi de 1270 yılında yine başarısızlıkla sonuçlanmış ve haçlı seferlerinin silâhlı kısmı sona ermiştir.